Güncel Başlıklar;

Olmak - André Breton

Unknown 27 Şubat 2015 Cuma 11:59



Olmak

Büyük çizgileriyle tanıyorum umutsuzluğu. Kanadı yok
           umutsuzluğun, akşam vakti deniz kıyısında bir taraçada,
           toplanmış bir sofrada kalayım demiyor. Umutsuzluk bu, o bir
           sürü olayların dönüşü değil bu, tıpkı akşam karanlığında bir
           karıktan öbürüne giden tohumlar gibi. Bir taşın üstündeki
           yosun ya da su bardağı değil o. Kardan elenmiş bir gemi o, ya
           da düşen kuşlara benzetebilirsiniz, ama kanlarının en küçük
           bir kalınlığı yok. Büyük çizgileriyle tanıyorum umutsuzluğu.
           Başa takılan süslerle çevrilmiş küçük bir şey o. Umutsuzluk o.
           Kopçası bulunamayan inci gerdanlık, bir ipe gelmez, böyle bir
           şey işte umutsuzluk. Gerisinden, ondan  hiç söz etmeyelim.
           Başlamışsak bitiremeyiz umutsuzluğu. Saat dört sularında
           avizeden umutsuzlanırım ben, gece yarısına doğru da
           yelpazeden umudumu keserim, tutukluların cigaralarından
           umutsuzlanırım. Büyük çizgileriyle tanıyorum umutsuzluğu.
           Yüreği yoktur umutsuzluğun, el umutsuzlukta hep soluk
           soluğa kalır, umutsuzlukta kalır öyle aynalar, bize asla ölüp
           ölmediklerini söyleyemezler. Beni büyüleyen umutsuzluğu
           gördüm ben. Yıldızların türkü söyledikleri vakit gökyüzünde
           uçan bu mavi sineği seviyorum. Şaşılacak, o uzun dolu
           tanelerine benzeyen umutsuzluğu, o kendini beğenmiş o öfke
           küpü umutsuzluğu büyük çizgileriyle tanıyorum. Her gün
           herkesler gibi kalkıyorum, kollarımı çiçekli bir kâğıda
           uzatıyorum, hiçbir şeycikler hatırlamıyorum, ama hep
           umutsuzluğun yardımıyla o geceden koparılmış güzelim
           ağaçları görüyorum. Odanın havası davul tokmakları gibi
           güzel. Zaman içinde zaman bu. Büyük çizgileriyle tanıyorum
           umutsuzluğu. Bana bir sırık uzatan perdenin rüzgârı gibi o.
           Böylesi bir umutsuzluk akla gelir mi! Yangın var! Ah yine
           geliyorlar... İmdat! İşte merdivenlere düştüler... Ve o gazete
           ilanları, o kanal boyunca ışıklı reklamlar. Kum yığını, git, pis
           kum yığını! Büyük çizgileriyle önemli değil umutsuzluk. Bir
           orman yapmaya giden angarya ağaçlar, bir gün daha yapmaya
           giden bir yıldız angaryası, ömrümü uzatan bir angarya günleri
           daha.

André Breton
Sosyal Medya :

Yorum Gönder